Ses, hece ve sözcüklerin tekrarı, uzatılması ve konuşmanın akışını kesen duraklamalar şeklinde görülen konuşma bozukluğuna kekemelik denir. Bozukluğun şiddeti kişinin içinde bulunduğu duruma göre değişir. Sınav, korku, endişe yaratan ortamlar, çekinilen kişilerle konuşma zorluğu durumlarında ortaya çıkar.
Çocuklarda 2-3,5 yaşları arasında başlayan genellikle geçici olan kekemelik ortaya çıkar. Buna fizyolojik kekemelik denir. Sebebi ise; çocuklarda düşünce hızının, konuşma hızını geçtiği bu yaşlarda henüz yetersiz konuşma ile düşünce ifade edilmemekte, bu yüzden konuşma bozukluğu ortaya çıkmaktadır. Bu durum her çocukta görülmemekte; ancak konuşma bozukluğuna yatkın olan çocuklarda rastlanmaktadır.
Kekemelik; sıkıntı yaratan durumlarda daha fazla ortaya çıkar. Ailenin diğer bireylerinde kekemelik varsa da çocukta görülme olasılığı yüksektir. Korku duyulan durumlarda (Köpek havlaması, doktora gitme, hastaneye yatma vb.) aniden ortaya çıkabilir. Yanlış ebeveyn tutumları ile de ortaya çıkabilir. Mesela; baskılı tuvalet eğitimi, çocuğun kendi gereksinimlerini bağımsızca karşılamasına izin vermeme durumunda, arkadaş seçimine karışıldığında, güzel konuşma konusunda uyarıldığında, yaşının üzerinde düzenlilik ve olgunluk beklendiğinde, aşırı eleştirildiğinde gibi.
Kekemelik sorunu olan çocukların ailenin yaklaşımlarına dikkat etmeleri gerekir. Aileler şunlara dikkat etmeliler;
- Çocuğun konuşmasının sık sık düzeltilmemeli
- Çocuğa kekeleyecek konusunun hissettirilmemeli
- İlgi ve sevgi gösterilmesi ve bunun aşırı olmamalı
- Düzgün kibar ‘efendim’li – ‘lütfen’li konuşması nın istenilmemeli
- Aşırı kuralcı ve denetimci tutum gevşetilmeli
- Çocukta yetersizlik duygusunun gelişmesinin önlenmeli
- Çocuğun konuşması üzerine odaklanılmamalı
- Çocuğun beslenme ve uykusuna dikkat edilmeli
- Çocuk okula gidiyor öğretmeni ile bu konumda iş birliği yapılmalıdır.
Ayrıca sorun kökleşmeden mutlaka bir uzman desteği alınmalıdır.