Beslenme problemleri 0-6 yaş döneminde annelerin-babaların en çok gündeme getirdiği bir problemdir .“O kadar uğraşıyorum, en sevdiği yemekleri hazırlıyorum bir lokma bile yediremiyorum, benimle hep inatlaşıyor ve asla sözümü dinlemiyor.” “Bir gün yediğini diğer gün yediremiyorum” , “Bir türlü YEMİYOR sadece televizyon karşısında yemek yedirebiliyorum.” gibi ifadeler kullanılmaya başlamışsa yemek yemek gibi çocuğunuzun sağlıklı gelişimi için gerekli olan bu temel ihtiyaç problem olmaya başlamış demektir.
Yemek yemek; bir çocuğun en önemli fiziksel ihtiyaçlarından biridir. Düzenli ve yeterli düzeyde beslenme çocuğunuzun sağlıklı büyümesi ve gelişmesi açısından öncelikli koşullardan biridir. Çocukluk döneminde iştahsızlık, yemek seçme ve aşırı yemek yeme problemleri en sık görülen yeme problemlerindendir. Demir eksikliği anemisi, kabızlık, besin alerjileri ve besin zehirlenmesi bu sebeplerle yeme problemleri görülebilir. Çocukların yiyecek tüketimleri günlük olarak değişmektedir ve bazı günler az bazı günler fazla yemeleri bu yaş grubunun özellikleri arasında bulunmaktadır.
Çocuğun yeme alışkanlıklarını olumsuz etkileyen ebeveynlerin yemek ısrarları, yemek bitirme zamanı için baskı uygulaması, ödüllendirme, ceza verme gibi yeme yeme davranışlarını olumsuz olarak etkiler. Bu yaş grubu çocuklarda tek besin türüne bağımlı kalma yaygın bir uygulamadır. Çocuğun beslenmesinde besin çeşitliliği sağlanmalıdır. Çocuk zorlanmadan değişik yemek çeşitlerine alıştırılmalı ve bu konuda ebeveynler olarak örnek oluşturulmalıdır. Bu davranış ileri yaşlara uzanan doğru yemek seçme alışkanlığı edinilmesine çalışılmalıdır. Çocuklar düzenli ve öğün atlamadan beslenmelidir. Öğünler dışında abur cubur tabir edilen bisküvi, simit, kola, çikolata gibi besinlerin yenmesine izin vermemek gibi önlemlerle çocuğu düzenli bir beslenme programına alıştırmaya çalışılmalıdır. Çocuğun gelişimi için kendi kendine yemek yeme alışkanlığı kazandırılmalıdır. Yiyecekleri tabağına gereksinmesinden fazla konulmamalıdır. Çocuğun gerek sağlıklı beslenme alışkanlığı kazanması, gerekse büyüme ve gelişmesini tamamlayabilmesi için, kendisine tüm besin gruplarından, besinlerin uygun pişirme yöntemleri ile sunulması ve öğün atlanmadan beslenmesi, çocuğun sağlıklı bir birey olmasının ön koşuludur.
Beslenme sorunlarında psikolojik sorunlara çok rastlanır. Çocuk ailenin dikkatini bu şekilde çektiğini fark ettiğinde bu ilişkiyi bilinçdışı bir şekilde devam ettirir. Bu nedenle ailenin çocukla kurduğu ilişki biçimini gözden geçirmesi yararlı olacaktır. Çocukların hastalık döneminde ise iştahında bir azalma görülebilir, bu durumda çok fazla ısrarcı olmamalı ve çocuk doktoru ile birlikte hareket etmek gerekir. Çocuğun beslenme ile ilgili problemleri uzun süre devam ediyorsa ve kilosunda belirgin düzeyde bir azalma söz konusu ise çocuk doktoruna götürmek gerekir. Eğer sorun fizyolojik sorulardan kaynaklanmıyorsa da bir çocuk psikologundan destek almak gerekir.