“Çocuğum çok uzun süredir kardeş istiyordu fakat kardeşi doğduktan sonra onu çok kıskanıyor anlayamadım.” “Sürekli evde kavga-dövüş var, iki kardeş değil de iki düşmanlar.” “ Ne yapsam yaranamıyorum kızıma kızsam kızım oğlumu kıskanıyor oğluma kızsam oğlum kıskanıyor” “İkisine de aynı şeyi alıyorum ayırt etmiyorum ama yine de birbirlerini kıskanıyorlar.” Tıpkı bizim sorunlarımızı yazmış dediğinizi duyar gibiyim. Kıskançlık, bireyi mutsuz kılan, huzursuz eden bir duygudur. En sık şekilde kıskançlığı kardeşler arasında görürüz. Aslında kardeşler arasındaki kıskançlık ailenin beklediği ve kabul ettiği de bir şeydir. Aşırı derecede olduğunda yadırganır ve problem olmaya dönüşür. En sık büyük çocuğun kendisinden sonra gelen kardeş veya kardeşleri kıskanması görülür. İlk çocuk anne babanın ilk göz ağrısıdır ve bu nedenle el üstünde tutularak büyütülür. İlk çocuktan sonra gelen kardeş ilk çocuk için kuma gibidir. Anne babanın sevgi ve ilgisini kardeşiyle paylaşmak zorunda kalır, bunu da kabullenmekte güçlük çeker. İlk çocuk kardeş daha doğmadan önce kıskançlık belirtileri göstermeye başlayabilir. Annesinin karnını yumruklar, bebeğin eşyalarına zarar verebilir. İlk çocuk kardeşin doğumuyla birçok şeyi kaybedeceğini düşünür ve korkuları oluşmaya başlar. Bazen de bilinçsiz yetişkinler çocuğa kardeşin doğunca senin pabucun dama atılacak gibi sözler söylerler. Ya da o pis sen, onu boş ver sen gibi daha kardeş doğmadan olumsuz mesajları çocuğun almasına sebep olurlar. Bu durumda çocuk kardeşi doğduğunda onu tanımadan ona karşı öfke hissetmeye başlar. Bazen de bazı anneler ilk çocuklarının kardeş sahibi oldukları ilk günlerde kıskanmazken birkaç ay geçtikten sonra kıskandıklarını söylerler. İlk zamanlarda kardeş çok hareket etmeden uyuyarak zamanını geçirdiği için çocuk ilk başlarda onu kendine rakip görmez ama daha sonra kardeş ayaklanmaya, evin içinde dolaşmaya başladığında, anne-babanın ilgisini çekemeye başladığında onun varlığından rahatsız olmaya başlarlar. Kardeş kendini göstermeye başladığında büyük çocuk da kardeşine vurduğu, zarar verici hareketlerde bulunduğu, yemeğini ve oyuncağını elinden aldığı görülür. Büyük çocuk, kardeşinin huzurunu bozucu davranışlarla, azar işiteceği durumlar yaratarak, kaybettiğini zannettiği anne ilgisini tekrar üzerinde toplamaya çalışır. Ebeveyn bu davranışların altında yatan isteği anlayamadığı taktirde çocuğa karşı öfkeli, azarlayıcı ve suçlayıcı olabilirler. Bu tepkileri ile de, çocuktaki kıskançlık duygusunu körüklemiş olurlar. Ailenin yanlış tutumuyla çocukta davranış problemleri ortaya çıkabilir.
Bazı çocuklar kıskançlıklarını bu tür davranışlarla dışa vurmazlar. Kardeşlerini seviyormuş gibi davranırlar, ancak artık eskisi gibi davranmazlar, içlerine kapanırlar, sessizleşirler, parmak emerler, saçları ile oynarlar veya tırnak yiyebilirler. Bazıları da bebek gibi davranırlar, bebek gibi konuşmaya başlarlar, biberon veya emzik isterler. Tuvalet alışkanlığını kazanmış oldukları halde atlarını ıslatmaya veya kirletmeye başlarlar. Bu şekilde onları duygusal olarak etkileyen bir durumda bir önceki basamağa gerileyerek kendilerini korumaya çalışırlar. Anne-babanın elinden geleni yapmasına rağmen rağmen kardeşler arasında kıskançlık görülebilir. Kardeşler arası kıskançlık ve rekabet çok doğal ve beklenendir. Çocuğun kıskançlık duygularını dışa vurması, gizli kalmasından iyidir. Ancak kıskançlık duygusunun şiddetinin yoğun olması ve fiziksel şiddetin eşlik etmesi doğal değildir. Anne ve babanın olumlu ve destekleyici yaklaşımlarına rağmen şiddetinin azalmaması doğal değildir. Ebeveynlerin çoğu kıskançlığı azaltabilmek için iki çocuğa eşit davranmaya çalışır. Birine ne alıyorsa öbürüne de alır gibi ama yinede beklediği olumlu tepkiyi göremeyebilir. Bu eşitlik durumu bir müddet sonra sorunun kendisi olur. Çözüm eşitlik değildir ve bunu sağlamak zordur. Ebeveynin eşitlikten ziyade çocuğun hissettiklerine önem vermesi, kardeşler arasında haksızlık yapmamaya, kıyaslamamaya özen göstermesi kıskançlığın sorun olmasını engeller. Kardeşinin gelişine rağmen sevildiğini gören, istendiğini hisseden çocuk, kardeşini daha az kıskanır, ama yine kıskanır, zamanla da bu kıskançlığın üstesinden gelir, zaman zaman kıskansa da kardeşini kabullenmeyi öğrenir. Burada en önemli olan şey anne babanın çocuğun duygusunu takip etmesidir. Çocuğun özel ve kıymetli olduğunu ona hissettirebilmektir.
Kardeş kıskançlığı çok aşırı dozda olmamak şartıyla doğal karşılanması gereken bir duygudur. Ancak çok aşırı düzeyde olması halinde ele alınması, incelenmesi, nedenlerinin keşfedilmesi ve ortadan kaldırılması gereken bir duygudur. Bu durumda mutlaka bir çocuk psikologundan yardım alınmalıdır.